Güncel

Kadın Avukat Dayanışması’ndan soruşturmaya tepki

6 Mart günü İstanbul Barosu’na bağlı kadın avukatların, Çağlayan Adliyesi’nde gerçekleştirdikleri 8 Mart kutlamasına ilişkin Örgütlü Suçlar Bürosu’nun Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri gerekçesiyle başlattığı soruşturmaya tepki gösteren İstanbul Kadın Avukat Dayanışması, bu saldırının amacının “AKP’nin makbul kadın dayatmasını kabul etmeyen, erkek şiddetine karşı mücadele eden, söz eylem ve örgütlenme özgürlüğünü kullanan kadınları bir kez daha terörist ilan etmek, sindirmek susturmak” olduğunu ifade etti.

İstanbul Kadın Avukat Dayanışması’nın konuya ilişkin açıklaması:


kadin-avukat-dayanismasiBASINA VE KAMUOYUNA

Bu ülkede her gün yeni bir kadın cinayeti yaşanmakta, hükümet yetkililerinin kadın düşmanı açıklamaları ve yargının erkekleri teşvik edici karaları kadın cinayetlerinin her gün daha da fazla artmasına neden olmaktadır. Tecavüzcüler, kadın katilleri haksız tahrik indirimlerinden yararlanırken, Nevin Yıldırım gibi kendisine tecavüz eden erkeği öldüren kadınlar en ağır şekilde “cezalandırılmak” istenmektedir. Hanime Aslan koruması yanındayken, Avrupa’nın en büyük adalet sarayında, bizlerin gözü önünde öldürülmüştür.

Bizler, yani kadın avukatlar kadınların yaşadığı erkek şiddetinin en açık örneklerini her an yaşmaktayız. Bürolarımızdan adliyelere mesleğimizi icra ederken de mobbing ve cinsel taciz tehlikesiyle her an yüz yüzeyiz. Erkek şiddetine maruz kalmış kadın arkadaşlarımızla dayanıştığımız/savunmanlıklarını yaptığımız davalarda, duruşma salonlarında, yargıçların gözü önünde şiddet faili erkeklerce tehdit edilmekte, bazen darp edilmekteyiz. Bu tehdit, darp, taciz vakalarıyla ilgili yaptığımız hukuki başvurular çoğu zaman boşa çıkmakta, aylarca sorumlularla ilgili yargılamalar başlatılmamakta, takipsizlik kararları verilerek çabalarımız hasıraltı edilmek istenmektedir. Hal böyleyken biz kadınların erkek egemen sistemin adalet saraylarına, bu saraylarda adalet bulacaklarına dair güveni kalmamıştır.

Biz kadınlar, yaşadığımız bu adaletsizliğe isyanımız var dedik ve 6 Mart günü kadın avukatlar olarak bir araya geldik. 8 Mart Dünya Kadınlar gününü tam da ataerkil sistemin adalet sarayında, Erkek Adaletin Sarayı’nda kutladık. Tam da Hanime’nin katledildiği, her an yeni bir kadın katilinin, tecavüzcünün, tacizcinin erkeklik indirimlerinden yararlandığı, biz kadın avukatların sık sık taciz edildiği, mobbinge maruz bırakıldığı, cinsiyetçi söylemlerle her an karşı karşıya kaldığı, ucuz iş gücü olarak görüldüğü Saray’da 8 Mart’ı kutladık.

Kadınların gerçek adalet bulamadığı o Adalet Sarayı’nda, erkek adalet bir kez daha tecelli etti. Hakkında işlem yapılmasını istediğimiz erkek şiddeti failleri için bazen aylarca soruşturma başlatmayan, kadınlar için koruma kararları istediğimizde bir türlü koruma kararı vermeyen savcılık, 6 Mart günü gerçekleştirdiğimiz eylemimiz için 4 arkadaşımız hakkında soruşturma başlattı. Söz konusu soruşturma Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettiğimiz gerekçesiyle, üstelik de Örgütlü Suçlar Bürosunca açılmış durumda.

Belli ki erkek adaleti teşhir etmemizden, hür doğup hür yaşadığımızı dile getirmemizden, belli ki örgütlenmemizden korkulmuş. Belli ki hakkını arayan, sokağa çıkan, isyan eden herkesi ama özellikle kadınları “terörist” ve “marjinal” ilan eden anlayışla bir kez daha karşı karşıyayız. Üstelik de ne gerçekleştirdiğimiz “terör faaliyetimizin” ne de Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na nasıl muhalefet ettiğimizi anlayamadığımız, içerisinde haklı, meşru, Anayasal hakkımız olan eylemimizde çekilen fotoğraflarımızdan başka hiçbir belge bulunmayan bir soruşturma dosyası aracılığı ile.

Karşı karşıya olduğumuz hiçbir hukuki dayanağı olmayan soruşturmanın amacı belli: AKP’nin makbul kadın dayatmasını kabul etmeyen, erkek şiddetine karşı mücadele eden, söz eylem ve örgütlenme özgürlüğünü kullanan kadınları bir kez daha terörist ilan etmek, sindirmek susturmak. Biz bu zihniyete boyun eğmedik eğmeyeceğiz. Erkek adalet istetmediğimizi, Hanime’nin, Özgecan’ın, Güldünya’nın, Mutlu Kaya’nın, Eylül Cansın’ın ve tüm kadınların yaşadıkları için her gün daha çok öfkelendiğimizi ve hesap soracağımızı bir kez daha söylüyoruz. Biz yine sokaklarda meydanlarda ve elbette erkek adaletin saraylarında inadına isyan, inadına özgürlük diyeceğiz, yine kadınlar susmayacaklar.

İSTANBUL KADIN AVUKAT DAYANIŞMASI

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu